Peru' nun Son Fatihleri


Ocak ayının sonunda Peru' daydım. Yalnız değil tabii ki... Beraberimde 30 süper insan vardı ve geçirdiğimiz günler içinde, nasıl bulunmaz dostluklar kurulduğunu bir bilseniz, sizler de şaşarsınız.


Keşif ve macera duygusuyla yola çıkmış bu ekip, daha ilk dakikalardan başlayarak, birbirine kenetlendi. Başkent Lima, İnkalar' ın eski başkenti Cusco, gizemli Machu Picchu ve dünyanın ulaşıma elverişli en yüksek gölü Titicaca' yı içeren harika bir yolculukla, unutulmaz hatıralar ekledik öncekilere.

Yağışlı mevsim olmasına rağmen, hava şartları her ziyareti rahatlıkla yapmamıza yardım etti. Islanmadık, üşümedik ve büyük keyif aldık.

Peru' ya gitmek isteyen her gezginin kafasını kurcalayan en büyük soru "Yükseklik Hastalığı" dır. Kitapları ya da internet sitelerini açıp okuduğunuzda karşınıza o kadar çok şey çıkıyor ki, insan ister istemez biraz çekiniyor. Bizim ekipte, biraz baş ağrısı ve azıcık nefes darlığı dışında hiç bir sorun yaşanmadı. Yaşanan tek ciddi sağlık sorunu, BENİMKİSİYDİ!!! O da yükseklikten değil, üşütmekten kaynaklandı ama kendimi gruptaki sevgili doktorlarımıza emanet ettim ve yediğim iğneler sayesinde bir gün içinde sapasağlam ayağa kalktım.

Yolculuğumuz çok hareketli, insanın her dakikasını dolduracak şekilde hazırlanmış bir kültür programıydı. Mercek altına alınan konular İnkalar' ın yaşamları, sanatı, kurdukları şehirler ve mabetler, İnka öncesi toplulukların yarattıkları zengin birikim ve Peru' nun olağanüstü coğrafyasıydı.

Yedik, içtik, güldük, söyledik ve yaklaşık 10 günün sonunda, bedenen yorgun ama ruhen hafiflemiş şekilde günlük yaşamlarımıza geri döndük.

En kısa zamanda yeniden bir araya gelmenin planlarını yapan bu güzel topluluğa benden bir selam olsun!

Hiç yorum yok:

Tecritte 3. Hafta... Her şey normalmiş gibi yaşamaya çalışmak...

Günler birbirini hızla takip ederken, bir de fark ettim ki, tecritteki 3. haftamızı doldurmuşuz geçen Perşembe. Bugün Cumartesi... Sa...