Güney Hindistan Öncesi

Birkaç saat sonra yeniden yola çıkıyorum: GÜNEY HİNDİSTAN!
BHARAT MATA'ya döndüğüm için, O'na kavuşacağım için çok mutluyum. Doğasını, kokusunu ve ruhsallığını özlüyorum o büyülü diyarın...10 gün iyi gelecek!
En son turumdan döndükten sonra, ilk bir iki gün evde yattım. O kadar yorulmuşum ki, bir türlü dinlenemedim. Uykularım yetmedi bedenime...Sadece yemek yiyip, TV'nin karşısında uyukladım ama iki üç gün sonra içimdeki alarm zilleri çalmaya başladı: KALK İKO!!! YAPACAK TONLARCA İŞİN VAR! Kalktım ve koşturmaya başladım. Neden mi? Bir de bu arada NİŞANTAŞI evimi BÜYÜKADA'ya taşıdım! Bir sayfa daha kapandı hayatımda...
Tabii yazıda kolay taşınmak! Bir de içindekileri düşünün paketin! Ev kapatmak kolay değil...Bir sürü ayıklama, atma ve vazgeçme var işin içinde...Hepsini yaptım. Ama yeni eve geçiyorsun, yeni düzenin ihtiyaçları var. Sağolasın EVİMİZİN HERŞEYİ İKEA!!! İki gün üst üste İKEA seferleri düzenledim. Herşeyi akıllıca planlayıp -ki bu hiç bana göre değil- satın aldıklarımı NİŞANTAŞI adresime yollattım...Hop dediğinde adaya eşya trasfer edilemez, dolayısıyla herşeyi ince ince düşünüp düzenlemek lazım...Ben de yaptım...Efendi bir taşıma şirletiyle anlaştım. Adaya sık sık eşya taşıyan bir şirket olduğu için, benim yapmam gereken hiç bir şey olmadı. Bu da benim işime geldi açıkçası...Adaya eşya taşımak için, belediyeye bir para yatırılıyor. İzin alınıyor ve bu sayede eşya kamyonu bir tür eski çıkartma gemisine yüklenip adaya ulaşıyor. Hepsini yaptım...Pazar akşamı geç saatte ekip geldi ve NİŞANTAŞI evimin herşeyini paketledi, kamyona yükledi ve Pazartesi sabahı, erkence bir saatte, BÜYÜKADA'ya çıkartma yaptık! Pürlen'e göre, ben konuşurken öyle bir tavır alıyormuşum ki, duyan ve gören NORMANDİYA ÇIKARTMASI'ndan bahsediyorum sanırmış! Velhasıl, gözümde büyüyen koca bir operasyon, uygun hava koşullarında ve beklenmedik derecede sakin bir ruh halinde tamamlandı ve ben hayatımın başka bir sayfasına başlamış oldum...İşte bu yeni sayfayı kutlamak için, Hindistan Ana'ya gidiyorum bugün...
Bir de bütün bu koşturmanın içinde, hayatımda ruhsallığa başka bir boyut açtım: BRAHMA KUMARİS çatısı altında, son derece nefis bir insanla, ulaşılması güç derinlikte sohbetlere başladık. Başbaşa, sadece ikimiz...İki kardeş ruh olarak, dereden tepeden, dünyadan ve ötesinden konuşuyoruz. Bazen ben söylüyorum o dinliyor ama genelde o söylüyor ben kendimden geçercesine içiyorum kelimeleri... Kana kana!!! Ne kadar ihtiyacım varmış böyle bir bilgeliğe ve sükunete! Biz Hindistan'da DARSHAN deriz...Yani kutsal bir ruhun karşısına geçip onu görmek ve ona görünmek! Onun enerjisini almak ve dokunmak... Bu da hayatımdaki diğer güzellik!
Şimdi sırada GÜNEY HİNDİSTAN var. Taşınma, yerleşme ve BRAHMA KUMARİS falan derken, işi tamamen unutmuştum.
Bir de hayatımın iş cephesinde değişiklik oldu: FARUK PEKİN'le özdeşleşmiş KUZEY HİNDİSTAN&KATHMANDU turunu 2012 sonbaharından sonra ben devralıyorum. Diğer bütün turlarımı başka rehber arkadaşlara devredip, sadece bu turu ve müzik turlarımı yapacağım. Varmak istediğim yer burasıydı galiba...Hem kendime zaman ayırabileceğim, hem HİNDİSTAN'a sık sık gidebileceğim, ruhumu fazla yormadan sürdürebileceğim ve insanlara faydalı olabileceğim bir iş modeli oluşturmak! Sonunda oldu!!! Bu turu FARUK PEKİN'den devralmak büyük bir onur benim için...Ama gözü arkada kalmasın, zira HİNDİSTAN'ı en az onun kadar seviyorum ben de... Benim ilk gözağrım ne de olsa!!! Rahmetli anneme göre, benim büyüdüğüm yer HİNDİSTAN! Dolayısıyla içim rahat! 2012 sonbaharıyla birlikte senenin 70 gününü benim ikinci memleketimde geçireceğim...Ama tabii bunun karşılığında, çok sevdiğim bir çok ülkeden vazgeçmek durumunda kaldım. Bu da işin diğer tarafı! Büyümek böyle bir şey! herşeye sahip olamazsın ki! Hem yağmur, hem güneş, hem kar, hem gökkuşağı hem de masmavi gökyüzü aynı anda olmaz...Ben de hayatımın yeni sayfaları yazılırken, tercihler yaptım ve oyumu HİNDİSTAN ANA'dan yana kullandım...
Şimdilik bu kadar...Görüşmek üzere...

Tecritte 3. Hafta... Her şey normalmiş gibi yaşamaya çalışmak...

Günler birbirini hızla takip ederken, bir de fark ettim ki, tecritteki 3. haftamızı doldurmuşuz geçen Perşembe. Bugün Cumartesi... Sa...