Bugün size AVM kızlarından bahsedeceğim. Alışveriş Merkezi Kızları yani...Pek çoğunuz biliyorsunuz zaten. Onlar her yerdeler... Benim size anlatacağım kızlar, KANYON veya İSTİNYE PARK'ın üst katının, hali vakti yerinde kızları değil. Benim anlatacaklarım CEVAHİR'in kızları. Sosyal, ekonomik ve kültürel yönden daha alt segmente ait, belli ki mütevazı ailelerden gelen genç kızlar...
Ama, yazının evamını okumadan önce lütfen bunu bir aşağılama, iğneleme ya da küçük görme yazısı olarak damgalamayın lütfen. Niyetim asla ve asla bu değil. Ben sadece gözlemlerimi paylaşıp, arada azıcık da -EVET- eleştiri yapmak...
Bu kızlar, genellikle ikişerli bazen de üçerli kümecikler halinde dolaşırlar. Saçları her daim düz fönlüdür. Göz makyajlarına, günün hangi saati olursa olsun, sanki her an sahneye fırlama ihtimali varmış gibi itina gösterirler: Kirpikler her zaman bol rimellidir. Ben de rimel kullanıyorum ama hayatımın hiç bir döneminde bu kadar uzun ve gür kirpiklerim olamadı, azıcık kıskanıyorum. Göz kalemi her zaman üst kirpiklerin diplerinden dışarıya doğru bir kuyruk gibi taşırılarak sürülür. Far da vardır, simli ve parlak renklerde... Rujlar hep ennnn parlak olanlardandır. Eller manikürlüdür ve yılın son modası olan renklerde ojelere bürünmüş tırnaklar dikkat çeker. Bu sene en çok sedefli mavi, sedefli yeşil ve siyah renkler dikkatimi çekti.
Kızlarımız genelde neşeli görünürler. Bu çok iyi bir şey... Kıkır kıkırdırlar...Yürüyen merdivenlere biner binmez, ilk iş olarak cep telefonlarından, gelen giden mesajları kontrol ederler. Her zaman beklenen bir haber vardır... Yazmış, yazmamış, şunu demiş, bunu söylemiş...O bir sonraki kata kadar süren yarım dakikanın içinde, Facebook'tan haberleri güncellerler. Telefonlar hep ''akıllı'' olanlarındandır. AVM delikanlıları kadar olmasa da, kızların telefonları da genellikle en son modeldir.
Bu kızların bir de türbanlı olanları vardır. Genellikle kot pantolon, uzunca bir hırka, içinde gömlek ve kafada boynu da sarıp sarmalayan, arkaya doğru uzamış kafa modeliyle dolanırlar kol kola. İç çamaşırı satan dükkanlarda hiç bir zaman tek başlarına görmedim bu kızları. Hep iki kişi oluyorlar. Bir kısmı sıfır makyaj ama bazıları püüürrrr makyaj... Türbanla makyaj aynı karede olur mu demeyin! Ben kafası türbanlı ama göbeği açık, beli düşük pantolonlu kızlar gördüm.
AVM kızlarının iddialı olanlarını hemen anlarsınız: Burun havada, kaşlar çatık, saçlar fönlü, simsiyah tenli ama sapsarı röfleli veeeeeee bir karış topukların üzerinde dengededir. Günün her saati topukludurlar. Sabah topuklu, öğlen topuklu ve akşam tabii ki topuklu... İskendercide topuklu, McDonalds'da topuklu, Mado terasta topuklu. İnce topuklu, dolgu topuklu, çivi topuklu... Bu iddialı kızlar AVM girişindeki döner kapıya hışımla girerler, önlerinde her kim varsa onları görmezden gelip, bir an evvel girişteki güvenlik kontrolüne ulaşmayı hedeflerler. Ellerindeki torbaları ve çantayı aynı çatık kaş ve sert tavırlarla banta koyup, cep telefonlarını mutlaka manyetik kapının yanındaki tepsiye bırakırlar. Kendilerinden emin hareketlerle kapıdan geçince ilk iş cep telefonlarını, sonra da çanta ve torbalarını toparlayıp, topuklarının üzerinde sert adımlarla AVM'nin içlerine doğru uzanırlar. Kaygan zeminde o yüksek topuklarla yürümek gerçek bir beceri ama iddialı AVM kızları bunu hep çok iyi yaparlar. Yalnız arada o kaygan zeminden dolayı bozulup da arkaya doğru kaykılmış pek çok yüksek topuk gördüm ama artık olur o kadar!!!
Bu kızları en çok makyaj ve kişisel bakım ürünleri satan dükkanlarda görürüz. Bir de koloniler halinde, en üstteki yeme içme katlarında.
Aynı asansöre bindiğinizde ise maalesef acı gerçekle burun buruna gelirsiniz: Kötü koku! Evet, bunca süse, bunca para verip tonlarca şey alınmasına rağmen, maalesef, o kızlardan parfümle karışık ağır bir ten kokusu yükselir. Şık görünümlü, payetli, allı pullu kıyafetlerin sentetik dokusu, ten ve parfümle birleşince, karışım dayanılmaz olur. İşte o gerçek asansöre girdiğiniz anda bir tokat gibi yüzünüze ve burnunuza çarpar! Yine de severim onları seyretmeyi. Çok şey öğrenirim hal ve tavırlarından: Dünyaya metelik vermiyorum, erkekler önümde eğilsin, çok güzel ve çekiciyim, kendime süper güveniyorum, acayip şıkım, süper şahaneyim... İddialı AVM kızları böyledirler.
Neyse, lafi daha fazla uzatmayayım. Siz iyisi mi buralara yolunuz düşerse girin CEVAHİR'e, o zaman anlarsınız ne demek istediğimi.
Yeri gelmişken aşağıya bir de şiir alıntılayalım.
Ondan bundan konuşur
Bir küser bir barışır
Güzellikte yarışır
Şu AVM kızları
Gezerler butik mutik
Abone bankamatik
Gülüşler otomatik
Şu AVM kızları
Kimi var sinemada
Kafeteryada ya da
Hepsi de yüzen ada
Şu AVM kızları
Ağzında lolippou
Dizinde lap(i)topu
Köylü kızı etmez topu
Şu AVM kızları
Bi şey alanı görmedim
Adları ne sormadım
İyi ki gönül vermedim
Şu AVM kızları
Amatör Şair Nuh Keniş.
Ama, yazının evamını okumadan önce lütfen bunu bir aşağılama, iğneleme ya da küçük görme yazısı olarak damgalamayın lütfen. Niyetim asla ve asla bu değil. Ben sadece gözlemlerimi paylaşıp, arada azıcık da -EVET- eleştiri yapmak...
Bu kızlar, genellikle ikişerli bazen de üçerli kümecikler halinde dolaşırlar. Saçları her daim düz fönlüdür. Göz makyajlarına, günün hangi saati olursa olsun, sanki her an sahneye fırlama ihtimali varmış gibi itina gösterirler: Kirpikler her zaman bol rimellidir. Ben de rimel kullanıyorum ama hayatımın hiç bir döneminde bu kadar uzun ve gür kirpiklerim olamadı, azıcık kıskanıyorum. Göz kalemi her zaman üst kirpiklerin diplerinden dışarıya doğru bir kuyruk gibi taşırılarak sürülür. Far da vardır, simli ve parlak renklerde... Rujlar hep ennnn parlak olanlardandır. Eller manikürlüdür ve yılın son modası olan renklerde ojelere bürünmüş tırnaklar dikkat çeker. Bu sene en çok sedefli mavi, sedefli yeşil ve siyah renkler dikkatimi çekti.
Kızlarımız genelde neşeli görünürler. Bu çok iyi bir şey... Kıkır kıkırdırlar...Yürüyen merdivenlere biner binmez, ilk iş olarak cep telefonlarından, gelen giden mesajları kontrol ederler. Her zaman beklenen bir haber vardır... Yazmış, yazmamış, şunu demiş, bunu söylemiş...O bir sonraki kata kadar süren yarım dakikanın içinde, Facebook'tan haberleri güncellerler. Telefonlar hep ''akıllı'' olanlarındandır. AVM delikanlıları kadar olmasa da, kızların telefonları da genellikle en son modeldir.
Bu kızların bir de türbanlı olanları vardır. Genellikle kot pantolon, uzunca bir hırka, içinde gömlek ve kafada boynu da sarıp sarmalayan, arkaya doğru uzamış kafa modeliyle dolanırlar kol kola. İç çamaşırı satan dükkanlarda hiç bir zaman tek başlarına görmedim bu kızları. Hep iki kişi oluyorlar. Bir kısmı sıfır makyaj ama bazıları püüürrrr makyaj... Türbanla makyaj aynı karede olur mu demeyin! Ben kafası türbanlı ama göbeği açık, beli düşük pantolonlu kızlar gördüm.
AVM kızlarının iddialı olanlarını hemen anlarsınız: Burun havada, kaşlar çatık, saçlar fönlü, simsiyah tenli ama sapsarı röfleli veeeeeee bir karış topukların üzerinde dengededir. Günün her saati topukludurlar. Sabah topuklu, öğlen topuklu ve akşam tabii ki topuklu... İskendercide topuklu, McDonalds'da topuklu, Mado terasta topuklu. İnce topuklu, dolgu topuklu, çivi topuklu... Bu iddialı kızlar AVM girişindeki döner kapıya hışımla girerler, önlerinde her kim varsa onları görmezden gelip, bir an evvel girişteki güvenlik kontrolüne ulaşmayı hedeflerler. Ellerindeki torbaları ve çantayı aynı çatık kaş ve sert tavırlarla banta koyup, cep telefonlarını mutlaka manyetik kapının yanındaki tepsiye bırakırlar. Kendilerinden emin hareketlerle kapıdan geçince ilk iş cep telefonlarını, sonra da çanta ve torbalarını toparlayıp, topuklarının üzerinde sert adımlarla AVM'nin içlerine doğru uzanırlar. Kaygan zeminde o yüksek topuklarla yürümek gerçek bir beceri ama iddialı AVM kızları bunu hep çok iyi yaparlar. Yalnız arada o kaygan zeminden dolayı bozulup da arkaya doğru kaykılmış pek çok yüksek topuk gördüm ama artık olur o kadar!!!
Bu kızları en çok makyaj ve kişisel bakım ürünleri satan dükkanlarda görürüz. Bir de koloniler halinde, en üstteki yeme içme katlarında.
Aynı asansöre bindiğinizde ise maalesef acı gerçekle burun buruna gelirsiniz: Kötü koku! Evet, bunca süse, bunca para verip tonlarca şey alınmasına rağmen, maalesef, o kızlardan parfümle karışık ağır bir ten kokusu yükselir. Şık görünümlü, payetli, allı pullu kıyafetlerin sentetik dokusu, ten ve parfümle birleşince, karışım dayanılmaz olur. İşte o gerçek asansöre girdiğiniz anda bir tokat gibi yüzünüze ve burnunuza çarpar! Yine de severim onları seyretmeyi. Çok şey öğrenirim hal ve tavırlarından: Dünyaya metelik vermiyorum, erkekler önümde eğilsin, çok güzel ve çekiciyim, kendime süper güveniyorum, acayip şıkım, süper şahaneyim... İddialı AVM kızları böyledirler.
Neyse, lafi daha fazla uzatmayayım. Siz iyisi mi buralara yolunuz düşerse girin CEVAHİR'e, o zaman anlarsınız ne demek istediğimi.
Yeri gelmişken aşağıya bir de şiir alıntılayalım.
Ondan bundan konuşur
Bir küser bir barışır
Güzellikte yarışır
Şu AVM kızları
Gezerler butik mutik
Abone bankamatik
Gülüşler otomatik
Şu AVM kızları
Kimi var sinemada
Kafeteryada ya da
Hepsi de yüzen ada
Şu AVM kızları
Ağzında lolippou
Dizinde lap(i)topu
Köylü kızı etmez topu
Şu AVM kızları
Bi şey alanı görmedim
Adları ne sormadım
İyi ki gönül vermedim
Şu AVM kızları
Amatör Şair Nuh Keniş.
2 yorum:
Benim de dikkatimi çeken yüksek pontlu ucuz ayakkabıların ağırlıktan yamulmuş topukları üzerinde yürüme becerisi. İçe içe basan ayaklar...
Doğru, yukarıdaki şiir, gerçekten bir amatör şair tarafından yazılmış. Ancak, şiirdeki şu dize, asla amatörce bir imge değil:
"Gülüşler otomatik"
Hilmi Bulunmaz
Yorum Gönder