Balkanlar / 3 Makedonya

Ne kadar guzel ve ne kadar bizim yerler buralari anlatamam sizlere... Uskup'teyim su anda ve butun gun gozlerimde yaslarla dolandim durdum hep. Sabah dunya guzeli Ohrid Golu'nden hareket ettim ve once Manastir olarak bildigimiz Bitola kentine ugradim. Bitola Mitola degil, resmen bizim manastir orasi. Neden mi? Mustafa Kemal'in teen-ager gunlerini gecirdigi yer oldugu icin, oradaki Askeri Idadi'de okudugu icin veeee bence herseyden daha da onemlisi ilk defa orada asik oldugu icin! Gorkemli okul binasi bugun icinde iki degisik muzeyi barindiriyor. Bunlardan biri, Manastir ve cevresinde yapilan kazilardan toparlanmis arkeolojik eserlerin sergilendigi Tarih Muzesi... Toprak altindan cikartilmis tarih oncesi caglara ait tarim araclari, canak comlek ve metal aletlerle, klasik donem heykelleri ozellikle dikkat cekiyor. Belki kendi capinda onemli olabilir ama benim icin esas onemli kisim orasi degildi. Ben, ikinci katta yer alan Ataturk Ani Odasi' na kostum heyecanla. Merdivenleri ikiser ikiser cikarken aklimda hep genc Mustafa Kemal vardi. O da ayni merdivenlerden inip cikmisti; belki arkadaslariyla gule oynaya, belki haylazca, belki de dusunceli... Ayni kapilarin tokmaklarini cevirmisti ve ayni trabzanlara dokunmustu. Ikinci kattaki siniflardan biri, muzeye donusturulmus. Ataturk hakkinda bilgi ve belgelerle, cesitli kitaplar, madalyalar, giysiler ve bolca da fotograf iceriyor. O'nun kim oldugunu anlatabilmek icin uc bes fotograf yetmez tabii ki ama yine de bildiklerimi yeniden hatirlamak icimi bir tuhaf etti. Muzenin hemen girisinde Mustafa Kemal'in ilk aski Eleni'nin, O'na yazdigi mektubun tercumesi vardi. Agla agla gozlerim sisti... Off OFFFFFFF... Kizin babasi cok zengin, oglan hem fakir hem Musluman... Olacak is degildir tabii ki ve neticede bu ask da harcanir gider. Eleni hayati boyunca baska hic kimseyi sevmez, kimseyle evlenmez ve tahminimce omru boyunca sevdigi TEK adami takip edip durur uzaktan da olsa!
Kisitli vaktimde daha fazla detaya giremeyecegim ama eve donunce Balkanlar'da ve ozellikle de Makedonya'da gorduklerimi ve belki de gorduklerimden ziyade, bana hissettirdiklerini daha etraflica anlatacagim. Sadece sunu soyleyebilirim: Burasi yani Rumeli, en az Istanbul kadar TURK! Osmanli en guzel eserlerini burada vermis, camiler, kopruler, sadirvanlar ve hamamlar kurmus. Modern Turkiye'ye giden yol burada acilmis. Daha Istanbul'un lafi bile yokken, fetihten 60 yil once Uskup bizimmis! Fakat ne yazik ki, 500 yildan fazla bizim olan topraklar sadece bir yil icinde elimizden kayip gidivermis. Insanin ici o kadar aciyor ki bunlari dusununce, aglamamak elde degil! Tarihimizi yeniden okumamiz ve uzerinde yeniden dusunmemiz lazim. Balkan Savaslari deyip gecistirdigimiz o donem, en az Kurtulus Savasimiz kadar okunmali ve ogrenilmeli. Bizim olan topraklar nasil ve neden sadece bir yilda kaybedildi, irdelenmeli! Berbat politikacilarin eline kalindiginda, devlet yonetimi sersemlere birakildiginda, degil ''Uskup, Manastir, Prizren'', Istanbul, Ankara, Diyarbakir bile kaybedilir Alimallah!!! Gecmisten ders almak, ayni hatalara dusmemek ve memleket topraklarini bir hic yuzunden kaybetmemek icin her vatan evladinin Rumeli'ye gelmesi lazim. En az iki kere hem de!

1 yorum:

Yazmak Keyiftir dedi ki...

Sevgili İko!
Ne güzel anlatmışsın. İçim bir tuhaf oldu. Benim de köklerim var oralarda. O yollarda. Atatürk e ait bir detayı da senden öğrendim şimdi. Umarım o mektubun türkçede de bir örneği vardır.
Eline ve sevgine sağlık.

Tecritte 3. Hafta... Her şey normalmiş gibi yaşamaya çalışmak...

Günler birbirini hızla takip ederken, bir de fark ettim ki, tecritteki 3. haftamızı doldurmuşuz geçen Perşembe. Bugün Cumartesi... Sa...