Titicaca Notları

Sabah yine gün doğmadan uyanıp yol çıktık. La Paz sokaklarında henüz hayat başlamamıştı. Her yer kapkaranlık ve sessizdi. Otobüsümüze atlayıp, henüz kalabalıklaşmamış caddelerden hızla geçerek, önce yukarı kent EL ALTO’ya ulaştık. El Alto,La Paz’ın tersine çoktan uyanmış ve günlük karmaşasına bürünmüştü. Kamyonlar, minibüsler ve yayalar kuralsızlığın tadını çıkara çıkara gül gibi geçinip gidiyorlardı her zamanki gibi. O sıralarda gün ağırmaya başladı ve etrafımızdaki tantanayı seyrederken, ufuk çizgisini belirleyen karlı dağları da görmeye başladık. Cordillera Real denilen bu dağlar gerçekten görkemli manzaralar yaratıyorlar. Hele La Paz’ın tepesine bir dev gibi dikilmiş İLLİMANİ dağı, unutulmaz! Karla kaplı muhteşem bir kütle!
Bu satırları yazarken, Titicaca Gölü’nde bir kapalı hidrofoil içindeyim. Erkenden ilk olarak yüzer adaları ziyarete gittik. Uros Iruitos denilen topluluğun, Tortora denilen sazlardan yaptıkları bu adalar, her ne kadar artık turistler için bir mizansen gibi görünse de, binlerce yıllık kültürü anlamanın tek yolu. Yüzer adaya gitmek için hidrofoilden, küçük teknelere aktarma yaptık ve manzaranın güzelliklerini içimize çeke çeke, çıktık saz adanın üstüne. Adanın şefi karşıladı bizi ve kendi öz lisanı olan Pukina dilinde hoşgeldiniz dedikten sonra, adaların geleneklerini anlattı. İnsan gerçekten gözünü kapatıp dünya haritasını zihninde canlandırdığında, bir anda daha bir farkına varıyor nereye geldiğinin. Ben böyle uzak coğrafyalara geldiğimde hep bunu yaparım. Çok da hoşuma gider.
Su dakikalarda Ay Adası’na gidiyoruz. Huatajata’dan teknemize başka turistler de bindiler. Sanırım onlar da bizim turumuzu yapıp ardından Copacabana’da kıyıya çıkacaklar. Hatta belki onlar da Peru’ya geçeceklerdir bizim gibi.
Hava bulutlu ama çok parlak, insanın gözünü alıyor hatta. Bulutların sıyrıldığı yerlerde, boncuk mavisi bir gökyüzü görünüyor. Belki öğlene doğru hava açar da biz de bu parlak maviyi görebiliriz. Hava bu yükseklikte inanılmaz derece temiz, görüntü çok net. Ekvatora da yakın olduğumuz için güneş ışınları dik geliyor ve başka yerlerde olmayan bir netlik kazandırıyor herşeye. Titicaca gölü, 8560 km2lik yüzölçümüyle, gerçek bir iç deniz. %52si Peru’nun, geri kalanı ise Bolivya’nın. Yılın her günü ulaşıma açık. Vızır vızır tekneler işliyor bazı noktalar arasında. Bazı geçitlerde otomobiller, motosiklerler ve hatta otobüsler bile adeta sala benzeyen deniz araçlarıyla karşıdan karşıya geçiyorlar. Manzara gerçekten güzel. Gölün etrafı karla kaplı bembeyaz tepeleriyle mavi gökyüzüne işlenmiş gibi duran And Dağlarıyla çevrili. Şu anda bile kafamı sağa çevirdiğimde kocaman bir dağ kütlesiyle gözgöze geliyorum.
Tiquina Boğazı’na geldik ve şu anda bir otobüsü karşıdan karşıya geçirdikleri içi beklemek zorunda kaldık. Kaptanımız teknemizin sirenlerini çalıyor şu sırada. Bu hem donanma üssüne hem de Bolivya bayrağına bir selam anlamını taşıyor. İnsanın bu dağlarla çevrili, 4000 metrelik bir ülkede donanma da neyin nesi diye sorası geliyor. Cevabı tarihte yatıyor. 19.yüzyılın sonunda Peru ve Bolivya birleşerek, Şili’ye savaş açıyorlar. Sebep nitrat zengini Atacama çölünün bir parçasına sahip olabilmek. Maalesef, savaş Peru ve Bolivya için tam bir hezimet oluyor. Şili Peru’yu işgal edip, Lima’ya kadar giriyor ve Bolivya da zaten az olan deniz kıyısını bu yenilgiyle hepten kaybediyor. Savaşın üstünden epeyi zaman geçmiş olmasına rağmen Bolivyalılar hala denizi kaybetmiş olmanın acısını taşıyorlar içlerinde. Bugün Bolivya donanması, Titicaca Gölü ve büyük nehirlerdeki güvenlikten sorumlu bir yerel güç konumunda.
Az sonra ilk İnka Manco Capac’ın karısı ve kızkardeşi Mama Occlo’nun doğum yeri olan Ay Adası’na ulaşmış olacağız. Ardından Manco Capac’ın doğum yeri Güneş Adası’na devam edeceğiz. Öğle yemeğimizi de orada yiyip, Copacabana’da kıyıya çıkacağız.

2 yorum:

mueve dedi ki...

Merhaba.
Başka bir blogda bu sene paskalya turunda rehberlik yapacağınızı belirtmişsiniz. Eğer geç olmadıysa bilgi almam mümkün mü?
İyi günler

mueve dedi ki...

Merhaba.
Başka bir blogda bu sene paskalya turunda rehberlik yapacağınızı belirtmişsiniz. Eğer geç olmadıysa bilgi almam mümkün mü?
İyi günler

Tecritte 3. Hafta... Her şey normalmiş gibi yaşamaya çalışmak...

Günler birbirini hızla takip ederken, bir de fark ettim ki, tecritteki 3. haftamızı doldurmuşuz geçen Perşembe. Bugün Cumartesi... Sa...