BLOGUMA DOKUNMA!


Bir kaç gündür turda olduğum için aslında hiç bir şey yazacak zamanım olmadı ama şimdi evdeyim ve iki satır karalamak geldi içimden.

Geçen hafta şok yaşadık hepimiz. Kimilerimiz de hala yaşamaktalar: Bloglarımıza giremedik! Çoğumuz hala giremiyor.

Kendi bloguma tıklayıp "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir" yazısını görünce, içim bir fena oldu. Kendimi büyük bir suç işlemişim gibi hissettim. KOSKOCA mahkeme, benim siteme girişi engellemiş!

Aynı tuhaf hissi mahkemeden boşanma ilamımı aldığımda yaşamıştım. Kağıdın üzerinde "Türk Milleti Adına Karar" yazıyordu. E peki Türk Milleti ben evlenirken neredeydi? O zaman boşanmamdan ona ne? Neyse bu da ayrı bir konu...

Ben durumu şöyle anlatıyorum kendime:

Tanımadığım etmediğim biri çıkıyor ve bana diyor ki: Kusura bakmayın İlknur Hanım ama evinize giremezsiniz, biz yasakladık! Yasaklamakla kalmayıp kapınızın kilidini de değiştirdik. Artık elinizdeki anahtarlarınız da bir şeye yaramaz. Hiç uğraşmayın boşuna...

Ben de elimde anahtarımla kalakalıyorum kapımın önünde ve evime giremiyorum.

Durum bence aynen de budur!

Peki ben ne yapıyorum?

Birilerinden yardım istiyorum. Evime girmenin başka yolları olup olmadığını soruyorum. Ve bana arka penceredeki bir delikten içeri adeta bir suçlu gibi sızabileceğimi anlatıyorlar. Ben de bu alternatif yol sayesinde, evime girebiliyorum. Ancak huzursuzum çünkü bu yol her an fark edilip kapatılabilir. Ve ben yine sokaklarda kalabilirim.

Az önce bir haber gedi. Bu yolla evine giren bir blog dostum, artık giremez olmuş. Yani vakit azaldı.

Ne kötü değil mi? Kurunun yanında yaş da yanıyor. Zaten ses kısılsın diye türlü yola başvuruluyor. Her bahane de böylece gerekli ortamı yaratıyor. Zaten cılızlaşmış sesimiz iyice siliniyor kulaklardan.

Blogumu istiyorum!

Bu benim en doğal hakkım. Kendi alanım. Kendi evim... Bunu yasaklayamazsınız...Demokratik ülkelerde bu OLAMAZ... Da hangi demokrasi?

Neyse...

Rahmetli annem blogumdaki bazı yazıların başıma dert açabileceğini sanıp çok korkardı. Evladım aman kelimelerine dikkat et derdi. Artık bloglarımız kapatıldığı için böyle bir derdimiz de kalmadı. Annem de yerinde rahat rahat yatıyordur artık.

BLOGUMU İSTİYORUM! BÖYLE YARIM YAMALAK DEĞİL, SUÇLULAR GİBİ GİZLİCE DEĞİL, GÖĞSÜMÜ GERE GERE İSTİYORUM!

Hiç yorum yok:

Tecritte 3. Hafta... Her şey normalmiş gibi yaşamaya çalışmak...

Günler birbirini hızla takip ederken, bir de fark ettim ki, tecritteki 3. haftamızı doldurmuşuz geçen Perşembe. Bugün Cumartesi... Sa...