Hong Kong

Kilometrekare basina dusen 3500 kisiyle, dunyanin en kalabalik nufus yogunlugu olan sehridir HongKong. Hersey gokyuzune uzanir gibidir burada ve toprak cok kiymetlidir. Butun yuzolcumu hepi topu 1062 kilometrekaredir, yani Van Golu'nun ucte biri... Ama dunyadaki agirligina baktiginizda, kapladigi yer ile ters orantida bir dev cikar karsiniza. Bir buyuk yarimada ile 265 ada ve adaciktan olusur HongKong. Cin midir, degil midir hala bilemiyorum: Ozel yonetim bolgesi deyip cikiyorlar isin icinden ama aslinda zor anlamasi. Kendine ait para birimi ve bayragi var ama Cin'e bagli. Nufusunun neredeyse hepsi Cinli, %95'i Budist. Konfucyusculuk, Hristiyanlik, Muslumanlik, Taoculuk ve hatta Hinduizm bile var geri kalan %5'in icinde. Fabrika kurabilecek kadar genis araziler olmadigi icin olsa gerek agir sanayi yok denecek kadar az. Olan da genellikle gemi yapimi ve biraz da demir celik endustrisi. Ama Asya'nin en buyuk ve islek limani oldugu icin esas para bu konuyla ilgisi olan islerden kazaniliyor. Nakliyat, sigortacilik, bankacilik ve tabii ki alim- satim, ithalat- ihracat. Cin'le diplomatik veya ticari iliskisi olmayan ulkeler bile, isterlerse HongKong uzerinden Cin'e ulasabiliyorlar. Tabii bu da dunyanin her yeriyle irtibat anlamina geliyor...
Yarin bu ilginc kenti gezecegiz. En kisa zamanda, izlenimlerimi paylasacagim.

Hiç yorum yok:

Tecritte 3. Hafta... Her şey normalmiş gibi yaşamaya çalışmak...

Günler birbirini hızla takip ederken, bir de fark ettim ki, tecritteki 3. haftamızı doldurmuşuz geçen Perşembe. Bugün Cumartesi... Sa...