İlginç şeyler oluyor …
Nasıl mı? Anlatayım…
Osman’ın çok sevdiği bir çift arkadaşı var. Handan ve Hasan
Saraç… Ben de bir kaç ay önce tanıştım onlarla. Çok tatlı insanlar. Kalamış’ta
yaşıyorlar ve çok zarif bir evleri var.
Bir akşam yemeğe gittik onlara ve yine en az yaşadıkları ev kadar zarif
bir sofrayla karşıladı bizleri bu güzel aile. Nitelikli bir sohbet oldu o
akşam. Tadı damağımda kaldı. Sohbetteki en ilgi çekici noktalardan biri
Hasan’ın son zamanlarda yazdığı romanlar oldu. Konuları nereden derlediğini,
nasıl işlediğini ve nasıl notlar aldığını anlattı Hasan bize. Hatta ‘’nerede
yazıyorsun’’ diye sorduğumuzda, bize çalışma odasını ve masasını gösterdi. Ben
tabii zevkten dört köşe olarak o akşamı bitirdim.
Ancaaaakkkk… Hasan Saraç kadar Handan Saraç adı da zihnimde
yankılanıp durdu aylar boyu. Hep içimde
bir yerlerde bu adın benim için farklı bir şeyler ifade ettiğini hissettim ama
bir türlü çıkaramadım. Taa ki geçen hafta adadaki kütüphanemi şöyle bir
yoklayana dek…Ve sonunda buldum: SARI DEFTER!!!
Bundan seneler evvel, beni en çok etkileyen kitaplardan biri
olarak hayatımda yerini almıştı bu kitap. Yazmak isteyen, ama nereden
başlayacağını bilemeyen, kendine güvenemeyen, kendiyle mücadele eden, içini
sarı renkli bir deftere döken, evli, çocuklu, kırklarına yaklaşan bir kadının
güncesiydi bu kitap. O kadar etkilenmiştim ki okuduklarımdan hiç unutmadım. Ben de her defter yazışımda bu
kitabı hatırladım. Benim de sarı
defterimin, satır satır doldurduğum kendi defterlerim olduğuna inandım. Adada
yaptığım bu keşif çok önemliydi benim için. Ve Bodrum’a gelirken o kitabı
yanıma aldım ve yeniden okumaya karar verdim.
Şimdi Bodrum’dayım ve yine yanımda bit ton kitabım var.
Eşzamanlı okumalarımı sürdürüyorum her zaman olduğu gibi. Şu sıralarda üç
kitabı birlikte okuyorum. Biri SARI DEFTER, diğeri Tezer Özlü’nün DÜNYANIN
SONUNA YOLCULUK adlı güncesi, üçüncüsü de İzlandalı yazar Olaf Olafsson’un
İngilizce’den okuduğum bir kitabı THE JOURNEY HOME.
İlginç olaylardan birini de okumalarım sırasında yaşıyorum: SARI
DEFTER’inde, okuduğu bazı kitaplardan ne kadar çok etkilendiğini yazıyor
Handan. Vee ne çıktı karşıma? Tezer Özlü’nün şu an, SARI DEFTER’le eşzamanlı
okumakta olduğum DÜNYANIN SONUNA YOLCULUK kitabına göndermeler… Bu tip şeyler
beni çok etkiliyor. Yani, ben bu güne dek Tezer Özlü’yü okumadım. Geçen hafta
Yapı Kredi Yayınları’na girdim Beyoğlu’nda ve Özlü’nün iki kitabını aldım
çıktım. Sonra adada SARI DEFTER’i buldum, Handan Saraç adının bana nereden
çağrışım yaptığını sonunda buldum ve seneler sonra yeniden okumaya başladım. Ve
orada da Tezer Özlü’nün kitabına işaretler buldum.
Şaşırmayayım mı?
Tesadüf mü?
Tesadüflere inanmam ki ben.
Peki o zaman bu ne?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder